Ofis çalışanlarının korkulu rüyası!

Evden işe, işten eve seyreden hayatlar,  masa başında oturarak geçirilen uzun saatler ve fiziksel aktiviteye imkan vermeyen ajandalar,  bel fıtığını çağımızın en sık rastlanan rahatsızlıklarından biri haline getirdi. 30-50 yaş arasındaki her 100 kişiden beşinde bulunan bel fıtığı, ağır işlerde çalışan kişiler kadar, masa başında uzun saatler aynı pozisyonda oturan ofis çalışanlarında da sıklıkla görülmekte. Doğru yaklaşım ve hayat tarzı tercihleri ile önlenmesi ya da kontrol altında tutulması çok da zor olmayan bel fıtığı, zamanında müdahale edilmezse ve fıtığı yaratan koşullar değiştirilmezse, felce ve kalıcı sakatlığa varabilecek ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Bel fıtığı nedir, ne değildir?
Tıbbi literatürde disk hernisi olarak geçen bel fıtığı, omurgalar arasında bulunan kıkırdağın zorlanma nedeniyle dışarıya kayarak omurilik kanalına doğru girmesi ve bacaklara giden sinirler ile omuriliğe baskı yapması sonucu oluşan bir hastalıktır.  Şiddetli bel ve sırt ağrısına neden olan bel fıtığı ters bir hareket yapıldığında aniden oluşabildiği gibi, bel bölgesinin üşütmesi, ağır kaldırma, stres ve uzun dönemli gerginlik sonucu da ortaya çıkabilir.
Bel fıtığının en önemli belirtileri olarak belde va bacaklardaki ağrılar, bacak ve ayaklarda uyuşmalar, hareket ederken hissedilen kısıtlılık ve zorlanmalar sayılabilir. İlerlemiş vakalarda idrar tutamamak, bacakta his kaybı veya geçici felç gibi semptomlarla da kendini belli edebilir.
Yapılan araştırmalar yetişkinlerin %80 oranla en az hayatlarında bir kere bel veya sırt ağrısından şikayetçi olduklarını ortaya koyuyor. Fakat belde, sırtta ya da bacakta hissedilen her ağrı bel fıtığı değildir. Bel fıtığı; eklem blokajı, omurilik sıkışması, romatizma, bel kayması gibi birçok rahatsızlıkla karıştırılabilen bir hastalıktır. Bel fıtığı teşhisi mutlaka bir doktor tarafından koyulmalıdır. Günümüzün modern teknolojileri, MR ve EMG gibi yöntemler bel fıtığının tespitinde hızlı ve kesin sonuçlar vermektedir.
Bel fıtığının tedavisi nedir?
Bel fıtığı başlangıç safhasında ise kas gevşetici ilaçlar ve dinlenme ile birkaç ay içerisinde giderilebilir.  Eğer ilerlemiş durumda ise fizik tedavi uygulanır.  Zamanında müdahale edilmeyen ve çok ilerlemiş vakalarda ameliyat gerekebilir.
Bel fıtığını yaratan faktörler nelerdir?
  • Yoğun ve uzun dönemli stres yaşanması
  • Aşırı kilo
  • Sigara içmek
  • Ağır yük kaldırma veya sürekli ayakta durmayı gerektiren meslekte çalışmak
  • Uzun dönem aynı pozisyonda kalmayı gerektiren işlerde çalışmak
  • Düzenli egzersiz yapılmaması
  • Ani ve ters hareketler
  • Ağır yük kaldırma, itme ve çekme gibi hareketler
Bel fıtığını önlemek için 15 pratik öneri:
  • Omzumuz üzerinde yük kaldırırken (rafa uzanmak, ampul değiştirmek vb) kendimizi zorlamamalı, sandalye ya da merdiven gibi destekler kullanmalıyız.
  • Yerden bir şey almak için eğileceğimiz zaman belimizi kırarak değil, dizlerimizi kırarak eğilmeliyiz.
  • Düzenli egzersiz vucudun gücünü, esnekliğini ve hareket kabiliyetini artırarak bel fıtığını önlemede en etkili önlem olarak görülüyor. Özellikle vucut esnekliğini artıracak pilates, yoga gibi sporlar ve sırt kaslarını güçlendirecek jimnastik hareketleri bel fıtığını önlemede birebir.
  • Fazla kilolardan kurtulmak sadece estetik açıdan bir tercih değil sağlığımız için de kritik. Aşırı kilolardan kurtulmak, diğer birçok hastalığın yanında, bel fıtığını önlemede de önemli bir faktör.
  • Ağır kaldırmamalı ve defalarca tekrarlayan eğilip kalkma hareketlerinde bulunmamalıyız.
  • Yukarıya doğru uzanmamız gerektiğinde vucudumuzun üst kısmı yerine, bacak kaslarımızı kullanarak uzanmalıyız.
  • Eğer ağır bir nesneyi yerinden hareket ettirmeye çalışıyorsak, çekmek yerine itmeyi denemeli, ve eğer ağırlığı bizi zorlayacak bir obje ise mutlaka birinden yardım talep etmeliyiz.
  • Çanta da dahil herhangi bir nesne kaldırırken, mümkün olduğunca vucudumuza yakın tutarak taşımalıyız. Bu, sırtımıza daha az yük binmesini sağlayacaktır.
  • Sırt çantalarından mümkün mertebe kaçınmalıyız.
  • Gün içinde duruşumuzun dik olmasına özen göstermeli, eğer oturarak çalışıyorsak her yarım saatte bir yerimizden kalkarak birkaç metre yürümeliyiz.
  • Oturmak, bele en çok yük bindiren pozisyondur. Dik oturmanın yanı sıra, otururken dizlerimizin belimizden daha yüksek seviyede olmasını sağlamalıyız. Ayaklarımızın altına koyacağımız bir tabure veya platform bunu sağlayabilir.
  • Otururken belimizin arkasına koyacağımız küçük bir yastık veya bükülmüş bir havlu koymak, belimiz için önemli bir destek olacaktır.
  • Otomobil başında geçen uzun saatler de bel fıtığının amansız düşmanlarından. Araba kullanırken koltuğumuzu 30 dereceden daha fazla yatırmamalı ve koltuğu mümkün olduğunca direksiyona yakın tutarak belimizin bükülmesini önlemeliyiz. Ayrıca, araçtan iner inmez ağır yük kaldırmaktan ya da ani hareket yapmaktan kaçınmalıyız.
  • Uzun yolculuklarda araba kullanıyorsak en az saattte bir mola vererek, birkaç dakika yürümeliyiz.
  • Belimizi üşütmemeli, sadece kış soğuğundan değil, yaz aylarında klima soğuğundan da korumalıyız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadınlar kocalarını neden aldatır hiç düşündünüz mü?

Evli erkekler neden eşlerini aldatırlar?

İnsan 7'sinde ne ise 70'inde de o mudur?